İki elimle yüzünü kapatıyorum. Utangaçlığının üstüne yüz üstü yatmış ellerimin sırtında biriken bir kir ve avuçlarımı yakan bir ateş bugünün ismi. Düne göre ve yarına inat, bugün hep kir tutmuş ateş sanki.
Çıtalarından kurtulan fotoğrafın yere düşmesiyle aklına geldi yalnızlığın. Başının altında unuttuğun elini hatırladığında, acıya meyilli bir ses çıkardın. Yanında bittiğin duvara aklında kalanları resmetmeye; bu sefer, yuvasını arayan çiviyi bularak başladın.