20110524

Ce qu'il faut pour vivre

CE QU'IL FAUT POUR VIVRE -
İnsan hastalığına yakalandığından beri, hayat gereksinimlerini karşılayamıyor dünya. Bütün coğrafyasına yayılmış durumda hastalık ve sayılı günleri eritiyor ömür. Ruhlara yetecek kadar yer arayışında yeryüzü, tuhaf, gökyüzünden çalıyor. Bu sıralı ağaçlar, peş peşe göçü gelen kuşlar ve en yüksek dağlar hep aynı yere bakıyor.

20110523

muukalainen

MUUKALAINEN -
Dilinden düşürmediği sessizlik ile ağzı düşen kurmalı kol; artık, yeni bir gürültü için çevriliyor. Her adımında daha da belirginleşen leş karga, konduğu yerden belli oluyor. Bu seste senin de tuzun olsun, hayattan muaf bedenin ortada kalmasın.

20110521

simple men

SIMPLE MEN -
Alnına baş aşağı düşen saçlarının adı kahkül. Kuyruğunu nedensizce takip edip başını döndüren dünya ise küstah. Eridikçe zaman, akmasın diye, senden önce defalarca yaladıkları şey yalancı bir külah. Bak işte yine eşit değil, sessizliğe katlanamamak ile sensizliğe aldanmak.

20110519

la petite jerusalem

LA PETITE JERUSALEM -
Uzakara hiyelkar senin adına kaygılarını savunanlar. Baştacı edilen varlığın çoktan o'nun varlığına amade. Gölgelerden korktuğun için karanlığa gömdüğün yarını yerinden edip, pürdikkat boşlukta sendeliyorsun; bunu özgürlük sanıyorsun.

20110518

lola

LOLA -
Bu albenisi bol, ölümaşırı günlerin çekidüzen verdiği vicdan ve hayatı sürdürebilme eğilimine yol ağzından merhaba. Güneşe ve yağmura tutulan şemsiyelerin rengi kadar farklı, hissedilen yara ve özgürlük izleri. Ortada hep var para, elde var hep güç.

20110515

cirkus columbia

CIRKUS COLUMBIA -
Bütün buluş ya da icatlar ihtiyaçtan ortaya çıkmışsa da, kabartma tozu abartı bir keşiftir. Bugün seni yaşamaya iten ayaklarının götürdüğü yer ve dönerken sırtının izlediği bütün günler birbirinin tekrarı. Kabartılan insan ve abartılmış bir dünya. Vazgeç.

20110513

noite escura

NOITE ESCURA -
Katil kurbanını takdim ederken, ölüm de hacim kazanır bir nevi. Bu tutarsız güdü insan etine gömülüyken, bize laf düşmez; ağız dolusu duaları sektiririz sonsuz benizde ya da son söz hep susanındır.

seres queridos

SERES QUERIDOS -
Sınırlarından kurtulduğunda toprak, dini kemiren ideolojilerinden sıyrıldığında insan, burnunu sokmaktan vazgeçerse tanrı ve geleceği geçmişe yeğlediğinde şimdiki zaman; sevişmekten yorgun düşeceğiz sadece. Birbirimize anlık olmayan anılar ikram edeceğiz.

20110511

alamar

ALAMAR -
Denizden evlerde, insandan uzakta; denizle göğün birleştiği yere, sonrasında doğacağını bilip, günleri usanmadan batırmak... Büyük balık küçük balığı hiç yemedi; Natan, Blanquita'yı bir daha hiç görmedi.